Film çevirmenliği yaptığım 20 seneye yaklaşan süre içinde o kadar çok film ve dizi çevirdim ki, artık neyi çevirip neyi çevirmediğimi unutuyorum. Bazen, çevirdiğim filmlerin listesine baktığımda, bazı filmlerin nasıl bir şey olduğunu hatırlamadığım bile oluyor.
West of Brooklyn / Brooklyn'in Batısı filmini kolay kolay unutacağımı hiç sanmıyorum. Bende gerçekten çok özel yeri var; çünkü hayatım boyunca gördüğüm en kötü filmlerden biriydi. Bu filmi çekmek için harcanan emeğe, paraya, zamana kesinlikle yazık; olur da bir yerlerde denk gelirseniz, bu filmi seyretmek için harcayacağınız zamana da yazık. Yatın uyuyun, çok daha iyi.
Filmin kırkıncı dakikasına geldiğimde, hatta ellinci dakikasına geldiğimde, kendi kategorisindeki sıradan bir bağımsız filmi en az üç kere bitirecek kadar çok laf salatası çevirmiş olduğum halde, "Ee, bu film ne anlatıyor yani?" sorusuna verilebilecek bir cevap yoktu. İnsanlar habire konuşup duruyordu ama filmin herhangi bir konusu, herhangi bir hikayesi falan yoktu. Karakterlerin başına, herhangi bir konu disiplininden bağımsız olarak bir şeyler geldiği de oluyordu arada sırada; ama seyirci olarak biz bunları hiçbir zaman görmüyor, sadece sonradan yaptıkları geyikleri dinliyorduk.
Bir de yetmezmiş gibi, ikide bir araya giren, benim normalde de pek hazzetmediğim üst ses bir şeyler anlatmaya başlıyordu. Tabii üst ses devreye girince alttaki sesler anlaşılmaz oluyor, benim gibi filmin dublaj çevirisini yapan zavallılar sadece ağlamak istiyordu. Hayır, bir de filmin güya metnini verdiler; ama metne en çok ihtiyacım olan o anlaşılmaz konuşmaların olduğu yere adamlar kendileri "anlaşılmaz konuşmalar" yazınca hiçbir işe yaramıyordu haliyle.
Bir de son olarak, karakterlerden birinin arada sırada okuduğu şiirler vardı. Kusura bakmayın, biraz ağır konuşacağım ama sanki filmin herhangi bir edebi değeri varmış gibi, bu şiirler tam tüy dikti.
Şirkette işlerin azaldığı bir dönemde, birkaç kuruş fazladan kazanmak için televizyona yaptığım bir çeviriydi bu. Ödemesini de çok geç aldığımı düşünecek olursak, bu filmi çevirmek için sabahladığım gecelerde bilgisayarda oyun oynamış olsaydım herhalde çok daha hayırlı olurdu diye düşünüyorum.
Bir de, üşenmedim, bu film için IMDB'de de İngilizce olarak yorum yazdım. Merak eden arkadaşlar buraya tıklayarak okuyabilir.
West of Brooklyn / Brooklyn'in Batısı filmini kolay kolay unutacağımı hiç sanmıyorum. Bende gerçekten çok özel yeri var; çünkü hayatım boyunca gördüğüm en kötü filmlerden biriydi. Bu filmi çekmek için harcanan emeğe, paraya, zamana kesinlikle yazık; olur da bir yerlerde denk gelirseniz, bu filmi seyretmek için harcayacağınız zamana da yazık. Yatın uyuyun, çok daha iyi.
Filmin kırkıncı dakikasına geldiğimde, hatta ellinci dakikasına geldiğimde, kendi kategorisindeki sıradan bir bağımsız filmi en az üç kere bitirecek kadar çok laf salatası çevirmiş olduğum halde, "Ee, bu film ne anlatıyor yani?" sorusuna verilebilecek bir cevap yoktu. İnsanlar habire konuşup duruyordu ama filmin herhangi bir konusu, herhangi bir hikayesi falan yoktu. Karakterlerin başına, herhangi bir konu disiplininden bağımsız olarak bir şeyler geldiği de oluyordu arada sırada; ama seyirci olarak biz bunları hiçbir zaman görmüyor, sadece sonradan yaptıkları geyikleri dinliyorduk.
Bir de yetmezmiş gibi, ikide bir araya giren, benim normalde de pek hazzetmediğim üst ses bir şeyler anlatmaya başlıyordu. Tabii üst ses devreye girince alttaki sesler anlaşılmaz oluyor, benim gibi filmin dublaj çevirisini yapan zavallılar sadece ağlamak istiyordu. Hayır, bir de filmin güya metnini verdiler; ama metne en çok ihtiyacım olan o anlaşılmaz konuşmaların olduğu yere adamlar kendileri "anlaşılmaz konuşmalar" yazınca hiçbir işe yaramıyordu haliyle.
Bir de son olarak, karakterlerden birinin arada sırada okuduğu şiirler vardı. Kusura bakmayın, biraz ağır konuşacağım ama sanki filmin herhangi bir edebi değeri varmış gibi, bu şiirler tam tüy dikti.
Şirkette işlerin azaldığı bir dönemde, birkaç kuruş fazladan kazanmak için televizyona yaptığım bir çeviriydi bu. Ödemesini de çok geç aldığımı düşünecek olursak, bu filmi çevirmek için sabahladığım gecelerde bilgisayarda oyun oynamış olsaydım herhalde çok daha hayırlı olurdu diye düşünüyorum.
Bir de, üşenmedim, bu film için IMDB'de de İngilizce olarak yorum yazdım. Merak eden arkadaşlar buraya tıklayarak okuyabilir.

Yorumlar
Yorum Gönder