Üniversiteli dört kız arkadaş, yaşadıkları sıkıcı kasabadan ve sıkıcı hayattan iyice bunalmış, bir kaçış aramaktadır. Kendilerine iyi geleceğini düşündükleri için de, bahar tatilinde bol bol eğlenmek için para biriktirmektedirler. Hatta, o kadar para biriktirdikleri halde bir türlü yeterli miktarı toplayamamış olmaları onları durdurmaz ve soygun yapmayı bile göze alırlar. Sonra da nihayet tatile çıkarlar.
Tatilde, edindikleri kötü arkadaşların etkisiyle olmadık belalara bulaşırlar ve sonra olaylar gelişir.
Konusunu okuduğunuz zaman, Spring Breakers'ın gençleri kötü davranışlardan uzak tutmak için uyarı amacıyla yapılmış sosyal mesaj kaygılı bir film olduğunu zannına kapılabilir ve çok yanılabilirsiniz. Yönetmen filmin altından girmiş, üstünden çıkmış, yetmemiş, bir de üstünden girip altından çıkmış, ve başka birinin ellerinde belki de bayat ve donuk kalabilecek bir senaryodan bir sanat filmi çıkartmış. Nitekim, SİYAD'ın bu filmi 2013'ün en iyi 20 filmi arasında kabul etmesi hiç de tesadüf değil.
Bu film güzel olmuş arkadaşlar. Ancak uyarayım, her ne kadar filmde şiddet ve aksiyon eksik olmasa da, bol aksiyonlu ve heyecanlı bir macera filmi bekleyenler aradıkları lezzeti bulamayabilir. Konuya değil de, o konunun nasıl anlatıldığına odaklanmayı tercih edenler daha fazla keyif alacaktır. Seyrederken de, çevirirken de keyif aldım ben.
Filmde şiddet öğeleri de küfür de hiç az değildi. Ancak bu filmin çevirisini yaptığım sırada Ertuğrul Günay görevden alınmış olduğu için dağıtımcıların otosansür refleksi de azalmıştı,
"Ertuğrul Günay ne alaka?" diye soranlar için küçük bir hatırlatma: Killing'em Softly filmi vizyona girdiğinde dönemin Kültür Bakanı Sayın Ertuğrul Günay filmi seyretmiş, içindeki ağır küfürlerden rahatsız olduğu için "Bu nasıl film? Mümkünse kaldırın bunu vizyondan." gibilerinden bazı tepkiler vermişti. Neyse ki hâlâ işlermiş gibi yapan bir demokrasimiz olduğundan film vizyondan kalkmamış, sadece yaş sınırı yükseltilmişti. 40 yıldır havasını soluduğum sevgili memleketim bana hiçbir zaman denetim mekanizmasını etkin ve hakkaniyetli bir şekilde işlettiği hissiyatını vermediği için şundan da çok eminim: o filmin yaş sınırının artması, o filme giden izleyicilerin sayısında hiçbir olumsuz etki yaratmamıştır. Ama neyse, bu başka mevzu tabii.
Ve tabii hakkını vereyim, bu filmin dağıtımcısı olan firma bana hiçbir zaman "Şu küfürlere dikkat et." diyerek benden otosansür uygulamamı istemedi. Benden tek istedikleri filmin hak ettiği kaliteli çeviri oldu, ben de onu verdiğimi düşünüyorum.
SİYAD'ın 2013 Yılının En İyi 20 Filmi listesini buradan görebilirsiniz.
Tatilde, edindikleri kötü arkadaşların etkisiyle olmadık belalara bulaşırlar ve sonra olaylar gelişir.
Konusunu okuduğunuz zaman, Spring Breakers'ın gençleri kötü davranışlardan uzak tutmak için uyarı amacıyla yapılmış sosyal mesaj kaygılı bir film olduğunu zannına kapılabilir ve çok yanılabilirsiniz. Yönetmen filmin altından girmiş, üstünden çıkmış, yetmemiş, bir de üstünden girip altından çıkmış, ve başka birinin ellerinde belki de bayat ve donuk kalabilecek bir senaryodan bir sanat filmi çıkartmış. Nitekim, SİYAD'ın bu filmi 2013'ün en iyi 20 filmi arasında kabul etmesi hiç de tesadüf değil.
Bu film güzel olmuş arkadaşlar. Ancak uyarayım, her ne kadar filmde şiddet ve aksiyon eksik olmasa da, bol aksiyonlu ve heyecanlı bir macera filmi bekleyenler aradıkları lezzeti bulamayabilir. Konuya değil de, o konunun nasıl anlatıldığına odaklanmayı tercih edenler daha fazla keyif alacaktır. Seyrederken de, çevirirken de keyif aldım ben.
Filmde şiddet öğeleri de küfür de hiç az değildi. Ancak bu filmin çevirisini yaptığım sırada Ertuğrul Günay görevden alınmış olduğu için dağıtımcıların otosansür refleksi de azalmıştı,
"Ertuğrul Günay ne alaka?" diye soranlar için küçük bir hatırlatma: Killing'em Softly filmi vizyona girdiğinde dönemin Kültür Bakanı Sayın Ertuğrul Günay filmi seyretmiş, içindeki ağır küfürlerden rahatsız olduğu için "Bu nasıl film? Mümkünse kaldırın bunu vizyondan." gibilerinden bazı tepkiler vermişti. Neyse ki hâlâ işlermiş gibi yapan bir demokrasimiz olduğundan film vizyondan kalkmamış, sadece yaş sınırı yükseltilmişti. 40 yıldır havasını soluduğum sevgili memleketim bana hiçbir zaman denetim mekanizmasını etkin ve hakkaniyetli bir şekilde işlettiği hissiyatını vermediği için şundan da çok eminim: o filmin yaş sınırının artması, o filme giden izleyicilerin sayısında hiçbir olumsuz etki yaratmamıştır. Ama neyse, bu başka mevzu tabii.
Ve tabii hakkını vereyim, bu filmin dağıtımcısı olan firma bana hiçbir zaman "Şu küfürlere dikkat et." diyerek benden otosansür uygulamamı istemedi. Benden tek istedikleri filmin hak ettiği kaliteli çeviri oldu, ben de onu verdiğimi düşünüyorum.
SİYAD'ın 2013 Yılının En İyi 20 Filmi listesini buradan görebilirsiniz.

Yorumlar
Yorum Gönder