ERKEKLER

Daha önce çalıştığınız insanlar arayıp "Biz bu filmde de seninle çalışmak istiyoruz." dediğinde mutlu oluyorsunuz. Erkekler filminde de böyle oldu. Yeniden tercih edilen adam olmanın gazıyla hemen çeviriye başladım.

Erkekler filmine, taslak senaryonun Türkçeden İngilizceye çevrilmesinden başlayarak, filmin yabancı dillerdeki alt yazılarının hazırlanmasına kadar pek çok aşamasında dahil oldum. Bir filmin yapımını aşama aşama takip etmek, mavi ekranların ve çıplak seslerin efektler eklendikten sonra etkileyici sahnelere dönüştüğünü görmek ilginç bir deneyim oldu; ama tabii çok da yoruldum.

Özellikle senaryonun Türkçeden İngilizceye çevrilmesi, verilen zamanın da kısa olmasından dolayı beni en çok zorlayan, saçlarımın biraz daha ağarmasına sebep olan kısım oldu. O çalışmaya ait verileri atmamışım: 27 saate yakın bir toplam çeviri süresi boyunca, saatte yaklaşık 900 kelimelik çeviri yapmışım. Kimileri az bulabilir, kimileri çok bulabilir. Ben yorucu buluyorum. Hatta bu filmin, artık bu kadar ağır Türkçeden İngilizceye çeviri işi almamaya karar vermemde önemli bir payı olduğunu söyleyebilirim.

Çeviriyi teslim ettikten bir ay kadar sonra gelen revize senaryonun %60 oranında değişmiş olduğunu görmek de ayrı bir sürpriz oldu. Neyse ki, bu kadar büyük boyutlu olmasa da böyle bir sürprizi beklediğim için çeviriyi, bu blogda daha önce de bahsettiğim Fluency adlı programla yapmıştım. Bu tip programların asıl gücü tekrar eden cümleleri bulup "Sen bunu daha önce böyle çevirmiştin." demesidir. O yüzden, ilk çeviriyi yaparken pek bir işime yaramadı, hatta belki zaman bile kaybettirdi; ama revize senaryo geldiğinde ne kadar kıymetli bir yardımcı olduğunu ispat etti.






Yorumlar