now you see me

Agatha Christie tarzı, "Kim yaptı?" sorusuna odaklanan roman ve filmlerden oldum olası pek hazzetmemişimdir. Bu tip anlatılarda en önemli detay ya hiç anlatılmamış olur, ya da bir sürü laf kalabalğının arasında sanki çok küçük bir şeymiş gibi gösterilir.

Örneğin, Agatha Christie'nin ünlü 10 Küçük Zenci romanında, asıl suçlunun kendisini ölmüş gibi gösteren karakterlerden biri olduğunu hatırlıyorum. Bütün kitap boyunca adamın öldüğünü zannettiğiniz için katilin o olduğuna ihtimal vermiyorsunuz. Yazar durumu kitabın en sonunda açıklayınca "Ay hiç aklıma gelmemişti." dememiz bekleniyor herhalde ama ben sadece "Hadi oradan. Resmen hile yapıyorsun." deme ihtiyacı duyuyorum.

Now You See Me / Sihirbazlar Çetesi filmi, önce Red Lights filmine benzer şekilde akıl oyunları üzerinden gidecekmiş gibi yapıyor ama sonra hızla "Kim yaptı?" sorusuna odaklanıyor. Bu yüzden de seyirci olarak filmden pek hoşlanmadım.

Aşırı laf kalabalığı içinde boğulan bir film olduğu için, alt yazı çevirmeni olarak da pek hazzetmedim. Çevir çevir bir türlü bitmeyen filmlerden biri oldu bu benim için. Tabii neredeyse her zaman olduğu gibi çok yoğun bir dönem olduğundan, çeviriyi yetiştirmek için uykusuz kaldığımdan bahsetmeme gerek yok.



Bu filmi çevirirken, çalıştığım şirketin işletmesinin, sektör içindeki başka bir şirkete devredildiği haberi gelmişti. Aradan iki yıl geçince böyle şeylerin artık pek önemi kalmasa da, o zaman için oldukça can sıkıcı bir haberdi. Şirket devam edecek mi, etse bile bizle çalışacak mı, cevabı belli olmayan sorulardı. Ama zaten, şirketin ana kolu olan 35 mm. filmlerin tarihe karışmak üzere olduğu son derece kesin bir şekilde belli olmuşken, bizi bekleyen en iyi olasılık şirketteki çalışma süremizin biraz daha uzaması olabilirdi. Yoksa, er ya da geç şirketin tasfiye olacağını herkesin bildiği bir şeydi.





Yorumlar