Belgesel desek, değil. Film desek, o hiç değil. Uzatılmış röportaj desek, bak o olabilir.
Tahminince, Justine Bieber's Believe, ünlü şarkıcının, adıyla özdeşeleşen sığ popüler müzikten biraz olsun sıyrılması için, onu olgun, düşünceli ve yaratıcı bir sanatçı olarak göstermek için çekilmiş bir hayli uzun bir röportaj. Anladığım kadarıyla, hayran kitlesi genellikle hep aynı nesil olan, ve hep o kitleyle hitap etmek durumunda kalan bir şarkıcı kendisi. O nesil büyüdükçe, onlara hitap etme şeklinin de değişmesi gerekiyor.
Justin Bieber pek ilgi alanıma girmiyor. Hiçbir şarkısını da bilmiyorum; ama ortamlarda ne kadar da entelektüel bir adam gibi görünmek uğruna hakkında hiçbir şey bilmediğim bir şarkıcıyla ilgili atıp tutmayacağım. Bana bu filmin alt yazılarını çevirmemi söylediler. Ben de çevirdim.
Yine bir alt yazı çeviri klasiği olarak dar zamanda yaptığım işlerden biri oldu bu. Ancak işin ilginci, filmi bana gönderirken çeviriyi birkaç gün sonra, en geç mutlaka Cuma günü istemelerine rağmen, Salı günü olup da hâlâ göndremediğimde kimse arayıp da "Nerede kaldı bu çeviri?" diye sormamıştı. Hayır yani, o zaman insan sormadan edemiyor, "Hadi kaputu açtın, neden aküyü alıyorsun? Maden kaputu açtın, bari aküyü alma."
Neyse, BoxOffice sitesine göre toplam 25 bin kişi sinemada seyretmiş bu filmi. Onlar keyif aldılarsa, ne mutlu bana.
Tahminince, Justine Bieber's Believe, ünlü şarkıcının, adıyla özdeşeleşen sığ popüler müzikten biraz olsun sıyrılması için, onu olgun, düşünceli ve yaratıcı bir sanatçı olarak göstermek için çekilmiş bir hayli uzun bir röportaj. Anladığım kadarıyla, hayran kitlesi genellikle hep aynı nesil olan, ve hep o kitleyle hitap etmek durumunda kalan bir şarkıcı kendisi. O nesil büyüdükçe, onlara hitap etme şeklinin de değişmesi gerekiyor.
Justin Bieber pek ilgi alanıma girmiyor. Hiçbir şarkısını da bilmiyorum; ama ortamlarda ne kadar da entelektüel bir adam gibi görünmek uğruna hakkında hiçbir şey bilmediğim bir şarkıcıyla ilgili atıp tutmayacağım. Bana bu filmin alt yazılarını çevirmemi söylediler. Ben de çevirdim.
Yine bir alt yazı çeviri klasiği olarak dar zamanda yaptığım işlerden biri oldu bu. Ancak işin ilginci, filmi bana gönderirken çeviriyi birkaç gün sonra, en geç mutlaka Cuma günü istemelerine rağmen, Salı günü olup da hâlâ göndremediğimde kimse arayıp da "Nerede kaldı bu çeviri?" diye sormamıştı. Hayır yani, o zaman insan sormadan edemiyor, "Hadi kaputu açtın, neden aküyü alıyorsun? Maden kaputu açtın, bari aküyü alma."
Neyse, BoxOffice sitesine göre toplam 25 bin kişi sinemada seyretmiş bu filmi. Onlar keyif aldılarsa, ne mutlu bana.
Yorumlar
Yorum Gönder