Divergent

Pazara çıktığımda bir hafta sırf elma alsam, o hafta sadece elmayla beslensem, öteki hafta sırf ıspanak alsam ve sadece ıspanakla beslensem, ondan sonraki hafta sırf kabak alsam ve sadece kabakla beslensem, öyle olur mu? İlkokulda öğretmenlerimizin bize dengeli beslenmeyi öğrettiği günden beri olmaz. Her şeyden azar azar almalı, azar azar tüketmeli, öyle değil mi?

Peki elimdeki bir işi yaparken yarım bırakıp başka bir işe geçsem, onu yarım bırakıp başka bir işe geçsem, onu da yarım bırakıp başka bir işe geçsem, öyle olur mu? O da olmaz. Demek ki neymiş, dengeli beslenme kuralları çeviri yaparken geçerli olmadığına göre, gecenin bir köründe tıkınma ihtiyacı hissedersek gidip tıkınabilirmişiz. Ha tabi en - boy oranı boy aleyhinde şişmeye başlar, o ayrı.

Çevirisini yaptığım kitap uyarlamaları içinde, yarattığı kendi evrenine dair terimlerin uyumlu olması için kitabını okuma ihtiyacını en fazla hissettiren filmlerden biri de Divergent - Uyumsuz oldu benim için. Şansa bakın ki, az daha kitap gelmiyordu. Son anda kitap geldi de, benim "sınıf" diye çevirdiğim şeyin kitapta "topluluk" olarak geçtiğini görerek bütün çeviride gerekli değişiklikleri yaptım. Tesadüf bu ya, kitabın çevirmeni, sosyal medyadan arkadaşım çıktı. Ve sosyal medya demişken, çeviri yaparken, yine sosyal medyadan tanıdığım başka bir arkadaşımın paylaştığı şu listeden ziyadesiyle faydalandım. Daha önce de belirttiğim gibi, Sptify'ı pek sevmesem de, listeyi sevdim.



Ancak, ne film ne de kitap bana hitap etmiyordu. Topluma uyum sağlayamayan genç kız teması üzerinden gitmesinin 40 yaşına gelmiş bir adamı etkilemesi elbette ki zordur ama çatışmaları çözmek için hep de denk gelen güzel tedadüflere güvenecek kadar basit bir akışı olan bir kitabı, ve bir olguyu aktarmak için mevzuyu anlatan üst sesten daha iyisini akıl edemeyen bir filmi, 15 yaşında olsam bile beğenmezdim. 

Ve son bir dip not olarak, filmin çevirisi sırasında ölüm haberini aldığımız Berkin Elvan'a Allah'tan rahmet, ailesine sabır dilerim.

Yorumlar